Kayıkçı Sandığı
Sevdiğim;
Gelişinde anlam var, Gidişinde hasret... Geçmişten geliyorum sana Tutsaklığımı hatırlatıyorum sana. İçimdeki heyecanı görüyor musun? İlk gün gibi duygularım, Ellerim bir birine karışıyor, Bir öykü yazmak istiyorum sana, Senden benden olan kelimelerle. Biliyor musun biraz kaçış öyküsü bu, Zamandan da çalıyorum senin için, Saatimi kayıkçı sandığına attım, Senin için zamandan çalıyorum anla. Sevdiğim; Nerdeyim diye merak ediyor musun? Çok uzaklarda dağların ardındayım. Başkalaşmış baharlarda, Sana hasret yamaçlardayım. Kanatlandım sanki senin için. Gözlerim kapalı uçuyorum senin için. Sevdiğim bir sana bir yeşile özlemim var. Sana yazıyorum kayıkçı sandığından, Aşkı hasreti anlatıyorum yağmur yüklü bulutlara, Bil ki yağmur yağdığında benden damlalar gelecek önüne, Kaçma damlalardan sen de beni özlediysen, Belki hasreti dindirir rüzgarlar, Sen de kokunun gönder esen yelle bana. Kayıkçı sandığından sesleniyorum sana! Solmuş çiçekler koparılmazmış, Açmamış çiçeklere de dokunulmazmış, Sevdiğim sen benim için açtın çiçekler gibi, Ne olur kopup gitme benden, Anla işte! Seni çok seviyorum. |
Kalemin susmasın
________________________________Selamlar