YALNIZCA HASBİHAL
Ey gönül bahçemin nazlı cereni;
Yüzümde neşemin ölüm nedeni; Giderken ardından giydim kefeni; Bütün siyahlardan intikam aldım… Sensiz ulucanlar avlusundayken Gönül karşıyaka uykusundayken; Duy beni bir ölüm kuytusundayken; Beklenen şarkıyı yüz kere çaldım… Hasret zülfikarlar dolu bir havuz; Neşter yolcu olmuş hançer kılavuz; Yanakta kuruyan birkaç damla tuz; Yine ben benimle başbaşa kaldım… Gözümden çalansın tatlı uykuyu; Kaderim ışıksız kalan kör kuyu; Yendimde sensizlik denen korkuyu; Kendimi bir mezar taşında buldum… Tamamla şu yarım kalmış eseri; Sevmedim sensizlik olan her yeri; Tükendi gönlümün dermanı, feri; Ben seni ararken sende kayboldum… Açtığın yaraya kurt düşsün bırak; Başıma yokluğun üşüşsün bırak; Talihim yan baksın ve küssün bırak; Demek ki sahipsiz namede puldum… Ne demek kaybetmek aşka inancı; Bırakıp terk etmek sana muhtacı; Kederin göz nurum kahrın baştacı; O yüzden çaremi yaramda buldum… Hem kurtuluş oldu hem felaketim; Giderken koptu ya son kıyametim; Onsuzken ayrıldı kemikten etim; Leyla’sız yaşayan bir Mecnun oldum… Yarabtır dertleri dermanım eden: Olmazı olduran yoktan var eden; Sen aciz kuluna merhamet eden; Kapında el açmış bi-çare kulum… Ali ALTINLI – 14.11.2018 Saat: 23:30 |