CepheBir hıçkırıkla her nefes iç çekiyordu Kolunda çiçek gözlerinde mermi atılacak bir diken vardı mıntıka ve cephane gülden ibaretti İfşa eden edilen kahve bir secereydi işte rengi devrana dönük dünya ise aldatan Mai bir akarsu taş sektiren sel idame edilen buyruk kabus ise içinde uyuduğumuz bu yatak Sev/i demlerinde demdeme dev bir kader diye diye örülür her sır taşı/r sırdaşı Tevfik bir âlim Remzi itimada dair her hakikatte dairesel bir dahillik sert bir rüzgarın hışıldaması uykuya geçmiş bir yorgunluğun seviyesine inmek gibi Batın istiflenmiş doğrusal bir ironi yazılanların haricinde Velayette (velayeti kübra) itikal edilen her savaşçı veli nimetine bürünmüş bir hakikatle nasiblenir. |