ALACA KARANLIKTAYIMBugün yaşım altmışbeş Artık hayatımın alaca karanlığındayım Batan geminin direğine doğru tırmanıyorum Birazdan denizin dibindeyim Ya da belki bir yolcu otobüsündeyim mesela Şehrin sınırlarına kadar gelmiş gibiyim Umarım ilerde trafik sıkışıktır Peronda işlem tamam... Artık firardayım kendimden, biliyorum kırılganlığından korktuğum duygularım var Şimdi ateşin üstünde uçan kelebekler kadar korunaksızım Yaşım altmış beş olmuş, nasıl olmuş Hayatım kaç kilo bilmiyorum Yaşamak için alıkonmuş tek nefesin kıyısındayım Bensiz hayatım başlamak üzere Maceralarımı tüketmişim Ölünce ışıklar söner mi ? Anne... Hayallerim ilk defa buz tuttu Eskiden karanlıklarım hiç yoktu Şimdi bütün günahlarıma hazırım şimdi toprağın rahmindeyim Bulmacalarımı çözemiyorum Belki bu gecenin şafağındayım Belki de şafak sökmeden Daha hazır değilim biliyorum Varsın bataklıkta zıplamasın umutlar Henüz hiç geçmediğim kapılarım var... Hayatım dokuz milimetrelik şerit İçinden ben geçen bir trendeyim sanki gece yarısı çalacak gibi telefon kendime doğru sıkışıyorum heyhat iki ucu yanan mum gibiyim Burası benim kenarımdır şimdi Başka Bildiğim kenar yok... Lakin bir tesellim var onu iyi biliyorum Varsın sabah karanlığının mavisi doğmasın üzerime Varsın bu şiir iç çeke dursun Rüzgar çanlarının sesi kadar güçlü Biliyorum güzel şeyler de yaptım ben Çok güzel şeyler Elbet bu yüzden Bizden kalanlar kalacaktır çocuklara... Vedat DÜNDAR |