kaosüç noktaları güz tanrıçaları düşürüyor nefes sonlarından koparılmış kıyametler küstüm çiçeği taklidinde karartıyor tüm evreni her biri bir ağaç gölgesinde gizli sayılı günlerin anıları acıyı yoğuruyor sebepsizce susuyor yedi rengin iklimi kışlanıyor vakit huşu içinde .. sonra uzun boylu kadınlar yürüdü yol boyu heves irkildi üç oktavlık çığlığıyla iki yana serpildi ses birinde katran karası diğerinde mağrur bir kelâm gelgitlerce karanlık doğdu dil ısırtan yalnızlıkların üstüne ismi sürçtü hüznün s’aklandı gün özensiz boşlukları diş bileyici doldurdu gülümseyerek çöplüğü andıran duyguları süpürdü iyice sonrasına bakmadan kaçmış uykularca sus perdelerini araladı ve arka yüzü sırlandı camların parantez içleri yine dolmadı ... gözleriniz geçti yine adınızın geçmediği şiirlerden bayım ve damarı çatlamış haritalarıyla şehirler ellerim kayboldu haritalarda içimin hırsızları çoğaldı güz yorgunu bakışlarım çalındı dudağımın titrekliğinde yol verdiğim yalancı kuşlara aldırmadım bayım benim gözlerime üşüştü çünkü dünyalık kaos bir avuç can kırığıyla inan kırılmadım ..... kuzeyinkızı/serserimayıngibiiçim |
her acının çetelesini tutan bir şair vardır!
Ve
Her sabrın bir mükafatı.
Tebrikler
Saygı ve sevgiler.