Geçen Cumanın Ardıcı
sağımda ve solumda birikinti telaşları insanların
- suyun yakınına yüzlerce yıldır kök uzatan ardıçlardan bahsetmek istiyor içim, aşka eşlik edecek arlı ve duru sessizliklerle- eğilerek geçmekten daha hafif kamburları ortalarında, evet, merkezin bana çizdiği yaydan utanırcasına yürüyorum tasvirler: tasvirler; ibadet örenleri oldu epeydir, gerçeği kurguyla değişen örften is tutanlara dalından sürgün vermeden terkedilen ormanı, iklime satan takas bak; yürümeyi ardıçlara tasvir ediyorum geri gelmeyecek cumalar bıraktım ardımda tüm günlerin bulanık erteleri, biliyorum, kabûlümdür iki ağızlı bir bıçak şiddetiyle giriyor aklıma geçmiş yazgı: tüm ertelerin fay hatlarına kurulmuş kentlerle sarmaş yivlerde çürüyen köklerini tutam tutam kurutan açıklık geçip giden cumalarla dolaş insanların kırgınlıkları birkaç cılız yazıya dönüş arazlı yeniden gelmeler yaşama bu kadar anlatılacakların toplamı aklımın ardıcı, okuduğu kitaplardan bir memeyi ısırarak yaşama zıplayan bağları nasıl kurdu diyor bunca telaşlı? yüreğini mermerlerle koruyan incelikler sözler, iki ağızlı bir bıçak keskinliğiyle kesiyor dünyamı örenlerin tavanı elbiz kokarken dört duvar arası yakarmaları içtenlikle sığdıran ne çok ayrıntı var çaresizliğin tahta kılıçları geçen cumanın ardıcı rüzgarda sızlayan o olmalıydı. |
Şiirin canlı ve güzelliği; okuyan insana huzur ve tat vermekte…
Sevgi yaşam biçimimizdir…
...........................................Saygı ve selamlar..