BÖYLE Mİ EDECEĞİDÜN
Kınalı bir guzu kestik sen gelecen diye.
Bana yokluğunu aldın getirdin hediye. Diyiver bakıyım bu gedişin böyle niye ? Uzak yollardan böyle mi geleceğüdün ana ? Daha öpemedim güneş yanığı yüzünü. Daha duyamadım guzuum diye sözünü. Bicecik ibramım dediğin körpe guzunu; Şubat içinde böyle mi yakacağudun ana ? Teyarenin ganadından aldım angaradan. Dualar eylemiştim ayırmasın yaradan. Böyle gaçarcasına göcüp gitmek dünyadan; Bulutların ardından mı bakacağudun ana ? Ak saçından bir tek tel bırakmadan mı ? Bayram gelir ,öpecek el bırakmadan mı ? Dutunacak bicecik dal bırakmadan mı ? Bir diyardan bi diyara mı akacağudun ana ? Södürdün ışığımı ana,söndürdün sobamı. Boynu bükük goydun beni,ağamı abamı. Dört senedir mezerde bekleyen bubamı; Cennette görmeyemi kacacağudun ana ? Köyümden ayırma guzum beni derdin. Şeherde tatil olanda beni beklerdin. Bu kadar mı ağır,bu kadar mı çoktu derdin ? Guş olup elimden mi uçacağıdın ana ? Camlarına çekilmiş bir goyu perde. Bir dohtur göster derman olsun derde. Nirdeee,guzum diyen o diller nirde ? Bu gadar mı çabık geçeceğidin ana ? Dört yamalı çorabını bastım bağrıma. Yokluğun ağırıma gidiyor ağırıma. Allah aşkı içün gulak vir çağırıma; Ömrümü gırk yirden mi biçeceğidin ana? Gel diyerek sızıladım alaman ellerinden, Ben ayrı duramam,galamam ellerinden. Guzum diyişini duyamam dillerinden. Böyle ansızın mı susacağudun ana ? Toprağına yasladım kara bağrımı. Ateş olan alav olan,yara bağrımı. Gice yarısı habarsız gitmen doğru mu? Gomşunun kefenini mi giyeceğidin ana? |