İMİNEM
Akşam olup dün dağlara düşende;
Sokak kapısına çıkardı İminem. Ocağa yemeği vurup aş pişende; Tüllerin ardından bakardı İmine’m Yeni yetmeydim, daha yirmi yaşında. Üç öğün nöbetteydim sokak başında Bilmiyorum ne vardı kalem kaşında; Ok olur sinemi yakardı İmine’m Elinde kanaviçe ,dökerdi nurunu, Reva gördü bana sevdanın zorunu. Sen var ya Halime ninenin torunu, Bilseydi dünyamı yıkardı İmine’m Hanelerden haneye gelin çıkanda; Amanın İminem bana bakanda. Sıra ondaydı hani,bekar olanda; Ağam yollarımı tıkardı İmine’m Baban gördü de;ne gezersin sen dedi, Üç öğün bu sokağı ezersin dedi. Dedim kara koyun kayıptır gelmedi. Bahane su olur akardı İmine’m Anama çok derdim ben ,alalım ana; Oğlum sıranı bekle diyordu bana. Ana bir yüzük tak ,kurban olam sana, Duymaz,kulağını tıkardı İmine’m Pancar tarlasında güneş yanığıydı. Şair yüreğimin görgü tanığıydı. Ahde vefasızlığın tek sanığıydı, Sırtıma kör bıçak sokardı İmine’m Hani ötelerde nazlı nazlı akar ya Hani ceylanlar suya inmiş bakar ya Bahardan nasip alıp cihan kokar ya; Kızıl bir gül olup kokardı İmine’m Testiler kırılır adetten diyerek Saymasın kendini gurbetten diyerek Ayrı düşmesin tırnak etten diyerek Kapımıza çivi çakardı İmine’m Bohçalar salacaktık simli sırmalı Göynekler alacaktık gülden armalı Şamar gibi üst üstüne sormalı Ellere gidecek ne vardı İmine’m İbrahim ŞAŞMA KARAMAN |
cok hostu siirin
tebriklerimle
saygilar
IMINEM EMINEM MI oluyor?