Masiva..
Gözlerinin ferinde kaybolan atlı karınca
Sevginin değdirdiği bir alemi sultansın Nu tekerlemeleriyle vaveyla çıkaran bir çığlık Ve de türküsü dilllerde koşan berzahım Denize günaşırı bir bukalemun sırtında Selamı üzerinde bir gözlük Hışırtı verir lam ile cime Haşmet dudaklı sürgünler Huzurunda birkaç balığı günyüzüne çıkarır gönüle değen sururuyla Birkaç yaprağı düşedurur genzi yakılmış turnasıyla Bahara hasret bir sözcüğü şiirle kudurmuş Hasretle aklı alaya davetiye çıkarır Bir bulutun burnundan akan teneşirinde Gıybete kıyamet tonurcuklarıyla Vefaya gönülgâh bir yol ile Sesi kanatır bir nurun urunda Ve ölümü güneşinde rengarenk Bir ağıtla temizler terkedilişlere hamile Üşüyen bir çift sözün durağında Kanterinde yeşilimsi duasıyla Sıra vurur kendini kelamın diline Zahid bir ayın kıblesinde Hicranlı sukuta bindirerek Uykusunda bir kelebeğin Sevişgen kanadında Uçurtmasıyla bir güvercinin Salyasında bir yağmura Mum dikerken hücresinde Aşkla güvertede Bir kediciğin Temasında bir kalbin Işığında kaybolurken Suya ilham veren bir ateşle Feyzinden bir demde İki kulağı ok almış Bir solungaçla Tüy döker gönlü makbere Veda edilesi bir çığlıkla Delal bir gülümsemeyle Sonsuzlukta bir sevdanın Dökülesi gözyaşında Sırata uğrar azizem Bülbülü figandır yüreğimde Gülü amandır bir şurupta Canım da sensin cananımda Narasında bir kibritle Seni kendimde bir rüzgarla Zülmetmeden yakıtı biten yağında Hanıma Yüce yakanıma İzzeti şükranıma Sırlı bir virdin azametine Ve de kul/açlarında bir riyaza bağlanmış razılığında Seni sayıklayabilmek İsmi pembe bir gülden geçen Sonsuzluk çemberinde Bir kanattır vurur mış gibi Közlerimin yarasına Ve sözlerimde seni kanatır dilim Ve aşkla bir cürmün nazarında Eğilir yuvası yağış olan bir kalbin Kalemli bir gönülden Şiir makamında bir ormanın Hakkını gözetmeksizin Masivadan sırtını çeker.. ... ... |