Saçlarımı Hüznümle Kefenledim
Saçlarımı Hüznümle Kefenledim
Gözyaşıyla gusletmeyen zifir gözlerde, Nuh tufanı koptu gece şahidim. Dağa kaçan oğul peşinde dünya yüküyle Bindiğim hangi gemi ki su almamış Tanık olmak kaygısından bin kere Köprü kurdum, şiir söyledim, Hayatımı ölümle değişmek üzre. Az gittim, sözle gittim ne yazık Döndüm korkunun kök saldığı yere! Yaşamak sanılan bu yanılgıda Dişlerim gövdelere bilendi ah kalbim Bütün varsıllığımla kimsesiz ve mütereddit Kuyunun dibinde bekleyen köpek ben’im Ölümü bekledim hep ikindi yağmurunda Saçlarımı hüznümle kefenledim Taş ve toprak olmak temennisini Huzurlu müşahitlerden gizleyip Köpeğe su vermek için kalbine eğilen Affa mazhar bir kadına gösterdim Neden ölmedim ah neden ölmedim Zamanın öncesi ve sonrası için Aşk mümin gönüllerindir ateşler içre Kahraman olmadım ama insandım hep Adım korku ve yazıklanma defterinde Sırrımı geceye aşkımı ateşe sarmalamışım Gözyaşına konar mı bilmem güvercinler Kalbim deşilen bir yara gibi Nice korku nice acı gezmişim -Sen de yalan söylüyorsun – diye Kalbini yumruklayan Mansur ‘un dostları, Beni bilirler. Köpeğe su vermek için kalbine eğilen Affa mazhar kadın kadar temiz değilim |
Bir mısra değil adeta tek başına bir şiir...
Tebrikler.