Yürek Safı
Yürek Safı
Kimseye söylemeden kimse diye bir şeyi düşünmeden Kılavuz aramadan şöyle bir sefer ayarı Tam ortasından ikiye bölecektim ki hayatı Önümde masal anlatıcılar belirdi dediler: Düşmanı denize döken bir atanın ardından Sefer hazırlığı yapmak aykırıdır yasaya! ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ Beni ben dediğim eski mücahitlerin Tilmizleri ihbar etti anladım Bilirim çünkü tarih şahittir bildiğim şeye Kime yitiğini hatırlatan bir şafak yolcusu görünse İhanet ki tevilli ve trajik bir tirat Sızlayan vicdanı susturmak meselesi yani İhbarın diğer adı çok tedbirli ri’cat Sonra kralın çıplaklığına dair nutuk ve kanıt hazırladım Hiç değilse diye başlayan son bir erkeklik dalgası Kral aslında bir karanlıklar prensiydi Yüreğinde ölüme yer bırakmayan zavallının Korkulu düşlerinin yordamı dünya çıktı Daha söylevimin ilk cümlesinde Enkazında kalmak korkusuyla Dinlemeyin ey insanlar bu son erkek sesini Adı bizden ama o bir meczuptur dediler Şimdi mağarasında kokan ölünün söylediği sözler Ben de sizdenim ben de sizdenim Evet, efendim ben bir cumhuriyet ve kral çocuğuyum Gücünden korkan savaşçının salah olmayan sulhu Öyle bir yaralandı ki şahlanan öfke Sövenle söven kendi iç sesine Yaşamak sanılan yanılgının diyalektiğini Kutsal inadın yerine öğrettiler Evet, ben adımla başka özümle başkayım Darağacımı hazırladım kendi elimle Çoğunluktan değilim muterizim, asiyim Diş biliyorum suni hürriyete Bir anıt gibi bir ölünün yanında Bir köle gibi efendinin kırbacının altında Müsaade edilen bir hayatı reddediyorum Sonra içimde muhacir padişahın Mülkünü viran eyleyen Nice bir mürtedin korkusuna yenilmeden Safımı muhacirler ve sürgünler safı olarak belirliyorum Ben yürek safındayım rengim hiç değişmedi |
"tarih denen tamahkar dükkanı"İsmet özel