Yalnızın mühleti yoktur
Yalnıza gök/yüzü bile dört duvar mekan
En ezber düşler bile kalır yavan ... Bazen Islık uğultu yaprağı izler Tomurcuğundan çiçeğin çiğ damlasını siler Kendini iyi bulduğu köhne köşesine çeker Dışarıda kalsın , ıslansın renkli şemsiyeler ... Solmuş desenleri bildiği halıların Nemlenmiş çizgileri bildiği duvarların Kuşları aç kalmış ardında camların Külfetine ortak olmuş kuşlar sessiz yalnızların... Dizeler damlıyor sağanak yağmurdan Şair çok şey öğrenmeli nimet-i bahardan Kediyi anlamaz mısraya inanmayan Gök /yüzünün mavisini arama dört duvarlardan... Dinle ıslık seslerini Bu sefer açma küçük şemsiyeni Mısralar seni anlatsın, anlasın dillendiren şiirleri Bildiği tek şeydir, dinler kalbini... Ve son söz konuşur Çünkü Yalnızın mühleti yoktur ... Aybüke |