fatimatül zehra
hû/yu nurunda
gönlü ur/unda bir kelebeği senle seyredalmak kıblemin sureti yolumun hasreti ve de benliğimin ayeti gözümün kudretisin... i/kilimin buharında sana yağış olmak dökülmeden kalbinde yer aramak ne güzel... yol kelam dursun atıfında aşka serencamı bir huzurla sana giydirmek kendimi göze değen bir mirasın söze değen bir harami gibi koklanan bir bahar/atında kendi kilimine desen çizmek ne zor haşmetli bir sır/ılık/selam vurur dimağıma sana gezgin bir kıblede kendimde sana özlemle bir buseyi unuttuysa dilim aşka a iledir bilesin ihaneti sözde gizli bir duvarı sana uydurmak kılıktan kılığa sürdüyse elim şarabımsın tüter gözlerimin ferinde gül tanem gönülgâhımda sana bir duayı beşirli bir yakıtla arefesinde bir yüreğin ser üstünde bir kalemi nû ve nûn vâv ve vâveyla lâ ve lâmelif denizinde bir yüzü göstermeden bir mermere seninle gözlenmek ne güzel ve de gizlenmek hoş sana yâr bir mıntıkayı müptelasında aşk k/ağıdı dermek ruhunda bir caminin onurunda bir kalemin değdirdiği öz kadar gezgin imgeler yunus tapancı |