Ey allah
Gözlerimin aynasına
gri bir aşk ısmarlanır Eylül sevdasında bir bulut Vuslatlı bir çilingirdir döker Gönlüme Ve ben gülünç bir haşmetle Huzurumun anti sempatizanı Yola uzak döşenmiş yaprak sülalesi Yerlerin değirmeninde bize Sevginin el değdirmemiş tuzaklarında Fır eyleye bir sureti sise Çevirir Bir ayet kılğında aşk En narin yerinden öpülür Sol yüzgeçlerinden cam kırıklarıyla Bir balığı Sere serpe viirdinde Güle oynaya niyazında Ret eder hâyâyı Rengi rengarenk bir gülün bedduasıyla Renksiz kalır eylül... Ve gülizarında bir mektuptur Kışa hasret bir duayı Oklarıyla aklı âlâya çıkarır Bir dünya yı Dürterek bir koltuğu Sorulara gebe bir ışıkla Ilık bir selam yağar yad edilen mum taneciklerine Gülü arkasında bir ıslaklık Ve de göğsü ney’inde bir çıplaklık Cevapları döker Feri inmiş iman vuruşlarına Nun Vav Ve de kedi miyavları Kendi beyninden şüpheli Arkasında dumanı çıkan tanrı Seviyorum seni Eylülvakt El noksanlığında bir cigara Düser durur Sokak Ve de korkak Bir beyti derin bir karartıyı Çizer Ve sevişgen bir elmayı Cevazı zengin bir ilhamla Çamurda yüzdürür Yüküdür Ağlar o Her dilden anlarken sen "Ey allah" Gönlümde yaşarken seni bin yıl aşkla Bir o kadar yaşamak isterim Özüm sana yakin Sana mustakim |