Büyürken yetim gonca, Mekke’de elden ele, Çehredeki metanet, dolaşır dilden dile. Yol bilir, yolcu bilir; şerh koyulan çağları, Gözlerindeki hâle eritirken dağları… Bahira’nın mührüne, erince ihtiyarı, Bir bulut gölgesidir, dünyanın bahtiyarı. Gönül ummanlarının nehri midir gözlerin? El-emin ülkesinin şehri midir gözlerin?
Issız bir mağaranın gördüğüne sevinci, Mest ederdi âlemi, var olsaydı bilinci. Hira’nın kapıları, aralanır nihayet, Levh-i mahfûzdan Kelam, “İkra!” der ayet ayet. Bu, yeniden doğuşa, apaçık bir kanıttır, Göklerden yere inmiş, ilahî bir yanıttır. Ahlakın kemaline, neticedir gözlerin, Edeple örtündüğün, Hatice’dir gözlerin.
Tâbi olunca Hakka, ne yâr kalır ne ana; Bir tek O’nun rızası, meydan okur zamana. Kalplerin rabıtası, yönelince Baki’ye, Bir işaret parmağı, ay’ı böler ikiye. İman hakiki ise, yıldıramaz ki zulüm… Bu kutlu yolculukta, şehit kokar her ölüm. Sümeyye’nin sabrına, sermayedir gözlerin, Ammar’ın acısına, himayedir gözlerin.
Tecrit; küfrün silahı, bazen Taif’te taştır, En ıssız yalnızlığa, Cebrail arkadaştır. Yarılır ablukalar, kırılır tüm cendere, Yürekler bayrak gibi, çekilirmiş göndere. Sürülürken yurdundan her adımın şereftir. Hüzün yılının sonu Cemal’e müşerreftir. Semâvat katlarının asasıdır gözlerin, Beş vaktin secdesinin yasasıdır gözlerin.
Emri alan örümcek, çelikten ağ örünce, Zırh kuşanır güvercin, gözlerini görünce. Meşakkatte mükâfat; çile sonunda ecir, Uhuvvet meydanında, Ensar ile muhacir… O ne güzel beldedir, o münevver Medine! Rahman’ın lütfu ile hizmetkâr olur dine. Bir mukaddes kaynağın damlasıdır gözlerin, Tüm kutsal kitapların imlasıdır gözlerin.
Nuruna mağlup olur, karanlığın hilesi, Çağları aydınlatır, Risalet’in şulesi. Kınından çıkan kılıç, Burak’tır yiğitlere, Bedir, Uhud ve Hendek, köprüdür şehitlere. Verseler de eline, hem Güneş’i hem Ay’ı, Yine “Davam” diyerek seçerdin kul olmayı. Mus’ab’ın kefenine, düşen baştır gözlerin, Hamza’ya damla damla, inen yaştır gözlerin.
Hatırandan bir sayfa, getirilince dile, Gözyaşından yağ döker, o mukaddes kandile. Asillerle köleler, birleşir uhuvvetle, Adalet âbâd olur, o ilahi kuvvetle Lat, Menat ve Uzza’nın; yıkılır kaleleri, Devrilir birer birer, küfrün merhaleleri. En deruni dertlerle cefakârdır gözlerin, Şefkattir, merhamettir, vefakârdır gözlerin.
Hudeybiye’den geçer, fetihler birer birer, Hayber kalesi düşer, ordu Mekke’ye girer. Kıtalar dize gelir, huzur büyür bölgende, Akın akın müminler gölgelenir gölgende. Kemale eren visal, bir veda hutbesidir, Sevgilinin Mevla’ya, kavuşma rütbesidir. En şerefli ümmetin yazısıdır gözlerin, Asırların dinmeyen sızısıdır gözlerin.
Dokunduğu asırdan, yayılır misk-i amber Her nefis ecel taşır, olsa da son peygamber. Ölüm ölümsüzlüğün hizmetinde sakidir, Her şey fani dünyada; bir tek Allah bakidir. Asr-ı saadet gibi, visaline erenler, Başka bir göz aramaz; gözlerini görenler. İman kapılarının şuasıdır gözlerin… İki cihan yolunun duasıdır gözlerin…
Gözlerin, karanlığın siracıdır gözlerin… Gözlerin, secdelerin miracıdır gözlerin… Gözlerin, risaletin mısrasıdır gözlerin… Gözlerin, menzillerin israsıdır gözlerin… Gözlerin; ayet midir, bir kanun mu gözlerin? Gözlerin; elif midir, mim mi, nun mu gözlerin? Gözlerin; derde derman, Lokman mıdır gözlerin? Gözlerin; havz-ı Kevser, umman mıdır gözlerin?
Gözlerin; Ebu Bekir, Ömer, Osman gözlerin… Gözlerin, ehlibeyt mi, Ali aslan gözlerin? Gözlerin, o gözlerin, ihsan mıdır gözlerin? Gözlerin; Hüseyin mi, Hasan mıdır gözlerin? Gözlerin; şefaat mi, murat mıdır gözlerin? Gözlerin; Zülfikâr mı, berat mıdır gözlerin? Gözlerin ah gözlerin! Seyyah mıdır gözlerin? Gözlerin ah gözlerin! Siyah mıdır gözlerin?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
GÖZLERİN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÖZLERİN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"Sen olmasaydın, âlemleri yaratmazdım" buyuran Yüce Rabbimizin habibim diye övdüğü;
Peygamber efendimizin mübarek ruhunu okşayıp yad eden harika bir naat şiiri. Günümüze kadar birçok üsdadın kaleminden Onu rahmet anıp rahmetle yadettik.Her okumamızda daha da bir hayran kaldık.Ona olan aşkla daha da bir bağlandık.İşte bu şiir de onlardan biri.Onun güzel ahlâkı karşında hangi yürek dayanır, kendini lime lime doğrayıp kanatmaya.Onu her zamankinden daha çok seviyoruz ve daha çok özlüyoruz.Sadece ve sadece ümmettim,ümmettim diyen başka bir peygamber var mıdır acaba. Ve hamgi paygamber bu kadar ümmetine düşkün, bu kadar endişelidir acaba Hangi peygamber bu kadar övülmeyi, bu kadar sevilmeyi hak ediyor..Onun ümmeti olmaktan daha şerefli ne olabilir ki acaba.O hâlâ kırk yaşında ve hâlâ içimizde.Sanki hiç ölmemiş gibi, hiç bırakmamış gibi bizi...Ne mutlu Onu okumak ve Onu anlamak.ve ne güzeldir Ona aşkla bağlanıp aşkla ağlamak. Salat ve selam olsun mübarek makamına.
... Değerli Mustafa hocam.Ne iyi etmişsiniz Onu birkez daha okuyup bir kez daha anlamaya sebep olan şiiriniz için.
En içten duygularla tebrikler ve selamlar
Ramazan Boran tarafından 9/21/2018 11:33:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
Üstadım diyerek başlamak istiyorum.Çok şey demek isterdim.Bana göre muhteşem anlatım muhteşem duygularla her iki doğuşu anlatımınız muhteşem.O'nun Gözlerini okurken yalancı gözlerimden yaş döktürdünüz.Çok teşekkür ederim.İnşaallah günün şiiri seçilir.Saygılarımla...
Mustafa hocam ağlattınız vallahi Peygamber efendimizi ancak bu kadar guzel anlatabilirdi bir kalem Gormeden gormus olduk efendimizin guzeligini... Yok boyle naat seslendirme de ayri guzel Emeginize saglik...
Gonlum huzur buldu okurken...:'(
Gunumun siiri
Vuslâtı kelam tarafından 9/21/2018 9:55:14 PM zamanında düzenlenmiştir.