Ağladım
Nice zamandan sonra, cananımı gördüm dün,
Neşesini kaybetmiş, hayli durgun ve üzgün. Her ne kadar tebessüm etmeye çalışsa da, Emsalsiz cemaline gölge düşürmüş hüzün. Belli ki yüreğini burkan bir şeyler vardı, Çünkü bakışı bile, duman duman efkârdı. Oysa onun efsunkâr kahverengi gözleri, Gecede mehtap gibi, ışıl ışıl parlardı. O kadar istedim ki, onu o an sarmayı, Böyle canını sıkan, şeyler nedir sormayı. Yorgun argın başını, yaslamışken omzuma, Olumsuz her ne varsa, hayırlara yormayı. Anlatsın da derdini, sessizce dinleyeyim, Süzülürse gözyaşı, ellerimle sileyim: Bakıp da gözlerine, sevgiyle derin derin, Saçlarını okşayıp, "buradayım" diyeyim. Fakat yapamadım ya, sormayın sakın niçin? Böylesi bir mutluluk, muhaldi benim için. Bu sebeple çaresiz, çekildim bir kenara, Yüreğim yangın yeri, ağladım için için. |