NERDE O GÜNLER NERDE...__________ Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer… Boşa geçen yılları, hep hüsranla anarım… Ellerin günahı ne, ben harcadım onları! İş, işten geçti gitti, hala ona yanarım! Nasıl unuturum ki, o güzelim anları? Gürül, gürül akarken, kapı önünden akar! Her ev önünde bir dut, uzanır göğe bakar! Kadınlar kahve kurmuş, kirman çevirir çeker; Yünü, ipi bahane, sohbet ister canları… Akarın sularını, salkım söğüt yalarken… Delikanlılar ince, bellere kol dolarken! Analar yatırlardan, mürüvvetler dilerken; Akıyordu gençlerin, fokur, fokur kanları… Ufak, ufak çocuklar, su içinde elleri… Gençlerin başlarında, eser kavak yelleri! Arabalar tozutup, pavkırttıkça yolları; Çamur içinde geçen, halkın helecanları… Çıkıp dut ağacında, susacağımız yerde; Bar, bar bağırdığımız, o eski günler nerde? Olmayan notalardan, okurken perde, perde; Dinletirdik sokağa, yeni gazelhanları… Giderdik elde tespih, dilde Kur’an, camiye… Uğramasak olmazdı, hep tütüncü Sami’ye! Kılardık Teravih’i, hem saniye, saniye; Hoş geçerdi şehrimin, eski ramazanları… Hani, şimdi kimse yok, sevdiğimiz canlardan! Gülüp konuştuğumuz o dupduru anlardan… Bir selam da mı gelmez, o eski zamanlardan; Nerde konaklanılan, şehrimin taş hanları? Geçmişi olmayanın, geleceği de olmaz… Kim demiş ki açan gül, âlem durdukça solmaz! Mazisini bilmeyen, geçmişinden ders almaz! Sonra seyredip durur, feryadı figanları! Karaman-2018/09 Halil Şakir Taşçıoğlu |