Haydarpaşa'nın Ayasofya'sına DavetUzun bir yolculuktan sonraydı Seni tanıma sevgilisiyle tanışmak. Vagonların altında kır çiçekleri, Üstünde de kiremit rengi kelebekler vardı. Biliyorum, her zaman çarpan- anlatıcı bir kalbin de vardı... Bembeyaz karla kaplı salıncağın üstünde seni bekler duran çocuksu kızıllığa. Biliyorum,şimdilerde büyük -kocaman yürüyen bir adam başın var. Ama işte inciler çoktan dağıldı... Ve vedalar esiyor başımın maviliğinde... İnanır mısın hepimiz aşıktık geceye, Acı bir gülümse dahi kondururduk O bayağı kuzgunsu loşluğa. Yağmurdu... bizi şekerli bir şey yapan... Hadi inkar etme-söyle, Sende de vardı bu aşk? Mesela, bu sessizlik sana hiç gelmemeliydi de... Uzun bir yolculuktan sonraydı Seni tanıma sevgilisiyle tanışmak de. Ve ekle: vagonların altında kır çiçekleri, Üstünde de kiremit rengi kelebekler hala yaşıyordur de... Tutup elimden ,gidelim de n’olur... Hala işe yarar bir kadın -bir de erkek kalbimiz mevcuttur de. Veda için hazır değiliz de. Ve ekle: İstanbul yalnızca kanatları oldukça uçabilirdi de ... Böyle daha güzelsin de, N’olur konuş artık bu güneşle... O, hiçbir mevsimi yalnız bırakmamıştır de... Bizi mi bırakacak de... Ve ekle: milyonlarca kez seni seviyorum de... N’olur, yeşeren bir ekin tarlası gibi, Maviliğimiz denizdendi de... Muhabbeti bağla,çalıntı değildik de! Meral Meri ~ Haydarpaşa’nın Ayasofya’sına Davet |