Sende Susmuşum GülfemHangi mısrada açsam kalbimi Gülfem Bilirsin, sana hala sevdalıyım Bakır çaydanlıktan porselen fincana dökülen sızım Gece içime tünemiş nicedir Demi kıvamında hasretlerin Şimdi yalnızlık sazım. Anladım ki ben en çok sende susmuşum Gülfem Bilirsin çok konuşurum aslında Nedense düşmedi kelimeler söze Yazıya dökülemedi sancılar Köze karışmış parmaklarım O halde dudak/sızım. Dedim ki kendime ne yaşamışım ki Gülfem Yaban menekşeleri çoktan açmış Goncalar evrilmiş çoktan güle Leylekler yine bacalarında Bir kırağı çökmüş içime Bahar bitmiş, yaz geçmiş baht/sızım. Sürgün bitişini beklediğimiz hayat değil mi Gülfem Kaza kurbanı olmuş vuslatlar Müebbette mahkûm tabutluğumda Keskin bir kurşunla yaralıyım bin kere Acılarım külçe külçe dağılıyor bedenime O halde ışık/sızım. Kirpikleri düşlerimi yakan Gülfem umutlarımı Kayıp kentlerin kimsesiz çocuklarına adardım sen olmasan Önce sen dağlamazsan yaralarımı Her sabah sen doğmazsan gözlerime Hem cenneti hem cehennemi taşımazsam sırtımda Belli ki kurtuluş yok aşk/sızım. Saçlarını öpen rüzgar bile utangaç Gülfem Arsızlığa hapsolduğum gergefinde Pılını pırtısını kaybetmiş üryan gibiyim Çileye aday bile değil dervişliğe aykırı ruhum Sırtımda kaldıramadığım onca yük can/sızım Sensizlik olacak canan/sızım SİNAN YILMAZ |