için acıyarak bakacaksın
kapadığın kendine


son günahı nefsine saklayan şeytandan
pişmanlık satın al

ki,

gün yüzü görmeden çürüyen cennetine
ellerinle gömülmeyi reddeden vasiyet
bakiyende kalsın
biraz daha sabret


gözlerinden tahliye olacak
miadı dolmuş yaşın
oysa on sekizi geçmeyecekti
kalbindeki sevme yaşım


senden bahseden şu tahta masa
kalbinde apoletleri sökülmüş aşk ile ben

karşımda ,

yüzünü canlandırma çabasıyla resmini çizen hayal
dilinde küllenmeyen masal tadı
gülüşüne anlam katacak
gidişinin hatırası


belki mutlusundur
bütün bunlar hayal tezgahında kendime yonttuğum kuru gürültü
ya da her gün hüznü büyütür içinde
gam yüklü bulutlardır çektiğin
yas’lığının örtüsü


gün gelip susacaksın
kapandığın içine


ne bakışlarını tahlil edecek bir çift göz
ne suskunluğun okunacak dudaklarında


işte o gün
kitabın bitecek


son sözü yazılacak
sararan sayfanda..