KIRKİKİNDİ DANSIsıradanlığımı bir köstebek deşiyor toprak benden şikayetçi yaktığım ateş bini geçti dağlara ninni söylüyorum şiirlerde usta yollar kayboluşun defterini tutuyor içimde kızılçam ormanlarında bir mevlid rüzgarın aklıma çarptığı seyir bu debdebenin sebebi korkunun varlık duvarını aşması zaman çağrılmadan gelen çilingir yüreğimdeki kilit yağmurunu durdur yorulmadım kırk küsur yıldır güneşi öldürüp diriltmekten zanlısıyım umudun destursuz dikildigim kapılarda pas telaşı kirletilmiş sularda abdest alan zebaniler kitaplarımı yırtıyor boşluğun rahminden doğuyor bir şair alnında şarap lekesi bir lir ustası kaybetmişliği güden çoban leğen kemiğimden tarak yapacak şiirlere uzak bir gece bekçisi minyon mevsimlerde tutsak rengini beğenmeyen yaprağım her şeyi susup ölümle konuştuğumda başlayacak kırkikindi dansı ayaklarımı ödünç vermeden toprağa 02.09 09.08.2018 ali rıfat arku istanbul |