İSTİKLÂL KASİDESİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Trabzon Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği "2018 Direnişten Dirilişe 15 Temmuz" Konulu Şiir Yarışmasında Birincilik ödülü alan şiir.
Kutlu sözlerle yazılmış yazımızdır bu vatan Suyu Kevser, bağı Cennet, hazımızdır bu vatan Yere leylâ diye inmiş, göğü mecnun ederek Tâ ezelden beri dinmez sızımızdır bu vatan… Bu vatan uğruna serden geçecek can biliriz Çünkü biz toprağı sevdâ taşı cânân biliriz. Titretir arşı yerinden gözü ıslak nineler Zalimin zulmüne gâlip nice îman biliriz. Kardelen muştu verirken üşüten zemheriden Temmuzun koynuna sinmiş güzü isyan biliriz. Kirli düşler ile bin yıl yaşamaktansa eğer Alnı ak ölmeyi bizler ebedî şan biliriz. Bir avuç suyla bu yangın, bu ocak sönmeyecek Ezanın ardına elbet gelecek çan biliriz. Diri olduk, iri olduk, tutuşurken elimiz Yurtta birlik ise mevzû zoru âsân biliriz. Cepheden cepheye koşmak bize mahsus, bize has Allah Allah diyerek nârı gülistan biliriz. Düşüyor göğsüne kurban diye binlerce civan Kutlu bir gâyeyi bilmez kanı, noksan biliriz. Kaç yürek parçalamışken gülün arsız dikeni Değmemiş kalplere lahzâ acı, hüsran, biliriz. Âsım’ın nesli yiğitler siper eyler başını Ölümün ardına tâlip dolu meydan biliriz Bu vatan sevgi muhabbet ve sadâkat yeridir Bu vatan Hazreti Haktan bize ihsan, biliriz… Türlü şerden sakınılmış gözümüzdür bu vatan Ki, Malazgirt’te örülmüş özümüzdür bu vatan Sancağın gölgesi yurttur, Kur’an’ın nûru rota Pusatın üstüne düşmüş sözümüzdür bu vatan… Ne mukaddes yuvasın sen, ne mübârek nakışın Toprağından dokunur her kula sevdan, biliriz. Hangi düşman çekebilmiş kabaran göğsüne set Şanlı mâzin düne rehber, güne destan biliriz. Kimimiz Onbaşı Seyyid, kimimiz Sütçü İmam Bacımız var Nene Hâtun gibi erman, biliriz. Bir duâ tılsımı her dem bize zırhtır diyerek Açılan elleri yerden göğe kalkan biliriz. Ölümün koynuna vuslat diye girmiş kişiyiz Nurlu âfâkta dizilmiş izi kervan biliriz. Puslu bir vâdide her gün giyinip ak kefeni Milletin derdine düşmüş ulu hâkân biliriz. Ey muazzez vatanım, ey iki dünyâ yapısı Başının üstü hayat, dehlizi ukban, biliriz. Eşiğin kalplere yurttur, kucağın cennete köşk Ana olmuş bu mukaddes yeri candan biliriz. Bu salâlar okunurken bize gün şeb-i aruz Dilimizden dökülen son sözü peymân biliriz. Ebedî bahçeye bülbül oluyor bak şühedâ Şu omuzlarda gidenler Gül’e mihman, biliriz. Ey vatan! Üstüne kıymet katar altında yatan Bağrın elmas gibidir, göğsünü mercan biliriz… Beş vakit kıbleye dönmüş yüzümüzdür bu vatan Yakarışlarda anılmış nazımızdır bu vatan Her karış toprağı nâmus ve şeref addederiz Anamızdır, bacımızdır, kızımızdır bu vatan… Yadigârdır atamızdan bize al bayrağımız O azîz rengini kalpten süzülen kan biliriz. Seni surlarda yaşatmak ebedî tutku bize Fâtih’in diktiği günden beri serkan biliriz. Değse rüzgâr sana bir ân, yere iksir saçılır Yansıyan şavkını tüm dertlere derman biliriz. Emin ol sen duruyorken yüzü düşmez şafağın Bir hilâlin ışığından doğacak tan biliriz. Kefen olsun diyerekten şu kızıl saçlarını Kanayan sırtına sarmış özü handan biliriz. Kınalanmış kuzular rengine elvan diyerek Senle, peygambere varmış yolu rahvan biliriz. Yıldızın aşkla süzerken yere nûr hüzmesini Maverâdan aya vurgun deli ferman biliriz. Düşmemiş, düşmeyecektir şerefin asla yere Sana değmişse hüzün âlemi vîran biliriz. Öyle bir aşk ki bu sevdân öze rahmet damıtır Sarılırken sana can, gökyüzü giryân, biliriz. Seni gönderlere çektik ulusun şânı diye Ötüken’den beri bayraklara sultân biliriz. Dalgalan, gökleri yırtar gibi ey nazlı hilâl Ki, cihan gölgene muhtaç ve de hayran, biliriz… Fe‘ilâtün / Fe‘ilâtün / Fe‘ilâtün / Fe‘ilün • • — — / • • — — / • • — — / • • — |