SİL BENİ HANESİNDEN CİHANIN...Efkârın hangi kayıp yetisi? Mısra dolu özlemlerin siyah bentleri… Ah, haykırdığım kadarım Ah, yansız acılarım. Dibimde telve yüklü özlem Özleme bedel direndiğim Her sitem: Belki makberim belki matemim Derinlerde bir yetim Şimdi kırıp da dizimi Acımla yüzleştiğim sevgi meltemim. Gönül kopçam aksak sesi şiirin Sesle değil sessizlikle yüzleştiğim Her dilim her hücrem her kinaye Yine sağdan soldan İçimdeki dirliği bileyen. Ah’ımda saklısın madem… Demedim inan ki demedim. Bilirsin beni, demeyi mi bu kadar özledim? Belki sıfatların nezaretinde Belki kıyama durduğum bunca elemde Tevekkülün deviniminde Kayıp hilalim Kayıp dengim Kaybolduğum her renktesin Kaybolmayı şifa bellediğim, Satır satır hüzün Geceye bandığım Yüzleşmeye doyamadığım Yüzümün akıyla yaşamayı şiar edindiğim Her kaybım Her garbım Her sanrım… Ah, matem! Ah, divane özlem! Ah, yetim çocuğu söylenmeyenin! Ah, kâfir dizeler İçimdeki büklümde kopup da geldiğim Şifa meziyetim Yine indinde Ve istişare ettiğim Garbın kavruk sitemi Şimdimi topla dünümle Böl içimdeki her yarım cümleye Sonra da sil beni hanesinden cihanın. Sindirmeyi öğrendim bunca bedel ödediğim Adına hayat denen hümayunun Kebir cetvelinde yutan sayıyım Sadece sıfıra delalet her kazanım Aslımı yüzümle sildiğim Yüzümün akıyla yaşayıp Gün yüzü görmeyi ertelediğim. |
"Anlaşılmamak kaderim ise, sileceğim ellerimle o kaderi", diyor!
Doğrudur..
Bir başkası asla yapamaz...
Tebrikler Gülüm Hanım...