can parem
parem
hüsrana uğratmadan zamanı ve kelamı yürekten gelen huzurla nura üflüyor bir garip ses fır edilesi bir mektupla gözümle sözümle sana adıyorum bir aşk_ı şemşi leblerin şimala döndüğü bir ağıtla suda söndüğü sıra sarılı bir kıyafetle aşk kendinde aşığa mahcup ve kendinde gezgin bir mahzen vakfedilen ruhun ve gönlünde suyun aşkın vesilesinde vasıta arar makam_ı kıyamet pert olmuş bir mevsimin yüreğe kanatlandığı bir deryayı sana sunmak selam eyleyen bir baykuşa sura sır dökerek bir takvayı aşka nebi eyleyen hicranında bir ölümle doku döküyor sırata can parem yolu ucunda bir meyveye sokularak sobeliyor gül_ü mübareği şikayet etmeden bir harf_i tayyibeyi sana sokulmak münhasır bir güzeli koparmadan ay gibi hayranen izlemek... kibre düşmeden bir cümleye seni giydirmek ne hoş vuslatlı bir gecede |