KIYAMET ANAHTARI
aşkın tezahürü bir nefes
yola düşürmüş imbatı rakkaseler pervane ateşinde sarhoş aczi tasvir eden bir teslimiyet şaha kalkmış göğüs kafesimin altında yıldız öpen dağlar amanda muştulu çiçekler açar karanlık gün yüzüne hasret sancılı saatleri kurar içimde sevgilinin eliyle aşk göllerde boğulur durur bir nehrin akışına sarılamayan sular uzun bir ağıttır sevgilinin susan gözleri şairin kaleminde kıyamet anahtarı anla ey sevgili hangi kapıya varsam sana kovuyorlar beni gülüşünde filizlenen umudu perçinlemiş kader canımla tenim arasındaki en uzun yola geriye dönmenin düşüne tren kalkmıyor buradan ve sevgili tuttuğun elin ateşinde yanmayı öğreneceksin tıpkı benim gibi 07.07.2018 ali rıfat arku antakya |