KIRK TİLKİ HİKAYESİKafasının içinde kırk tilki gezen vardı. Emeksiz kazanılan, onun için bir kârdı. Hilenin her türlüsü yazardı kitabında. Çoğu etkilenirdi; tavrında, hitabında. Şeytan onu görseydi, değişirdi yolunu. Ona elini veren, alamazdı kolunu. Söylediği yalanı, yaldızlarla süslerdi. İmanı riske atıp, yemin ile beslerdi. Ona borç para veren, alamazdı bir daha. Kul hakkını bilmezdi, aldırmazdı günaha. Çok sıkıştığı zaman, seğirirdi sol gözü. Yalandan ölen yoktu, işte onun ilk sözü. Değerli gördüğünü, hemen cebe atardı. Vermez idi bir daha, üzerine yatardı. Kapı, kapı dolaşır, hep kendini överdi. Ondan darbeyi yiyen, dizlerini döverdi. Ev halkı bakımsızdı; yarı tok, yarı açtı. Eşi dayanamayıp, baba evine kaçtı. Eşi kaçıp giderken, çocukları almıştı. Bu enkazın altında zavallılar kalmıştı. Alacaklılar gelip, dayandılar kapıya. Evi ipotek için, götürdüler tapuya. Fazla dayanamadı, ölüp gitti anası. Olanları gördükçe, kan ağlardı babası. Kendi yalanlarıyla hazırladı sonunu. Zaman çabuk eritti yalancının mumunu. Olacak şey değildi, bütün feleği şaştı. Kırk tilkinin kuyruğu birbirine dolaştı. Sabri Koca |
GÜZEL BİR ŞİİR OKUDUM VE TAKTİRLERİMLE KUTLUYORUM...
............................................ Saygı ve selamlar..