Kuklacılar-Kuklalar...
Kuklacılar-Kuklalar...
Her devrin kuklaları, kuklacıları vardır, Bağırır, çağırır da; birbirine dönerler. İkisinin arası, bir menfaat kadardır, İfrat laflardan sonra, bakarsın ki sönerler. Kimdedir ipin ucu; görünmez olur bazen, Öyle karışırlar ki; çözmek zor gelir akla. Senaryolar birleşir, sır vermez yazan çizen, Mâdem böylesi uygun; kapat üstünü, sakla. Kukla bazen ustadan daha derin konuşur, Bir yanı çökmüşse de, ufuklardan söz eder. Kuklacı en sonunda yine lafa karışır, Meçhulde kalır gerçek, hakikat uçar gider. Netameli oyunlar içte, dışta oynanır, Kuklalar çekişirken, göçen canlar bizimdir. Kim güçlü, zayıf kimdir; yıllar yılı sınanır, Kuklacılar oyunda, akan kanlar bizimdir. Hal, keyfiyet böyledir; ister küs, ister darıl, Yalnız Hakk’dan ayrılma, tanı kuklacıları. Bozkurt gibi bak ufka, yaya Kürşat’ça sarıl, Okun isabet etsin, indir şu kuklaları... 26.05.2018 Fatih-İST. Enver Özçağlayan |
O sanatın zirve yaptığı dönemler nerede ?
Usta kaleminizle o dönemleri yeniden yaşattınız bizlere
Gönlüne, ömrüne bereket
Allaha emanet olasın, sağlıcakla kalasın.Ellerinden saygıyla öpüyorum