TUT Kİ
Tut ki karşılaşacağız bir gün,
Sellerden arınan gözlerimiz bakışacak o an. Özlemişiz diyecekler belki de, Uzak kasabalardan yağmurlar çiselerken bebeklerini.... Kovmaya yetmeyecek gücümüz o yabancı bulutları. Sonra titrediğini farkedeceğiz ellerimizin, Yine tutuşmak için tutuştuğunu göreceğiz. Ve çenelerimiz eşlik edecek ellerimize, Büzülecek belki de o yağmurlu gözlerden. Kızardığını göreceğim yanaklarının, Lakin kifayetli sözlerim olmayacak sebebi. Sözlerimiz gelecek karışık aklımıza, Verilip de tutulmayan, söylemsiz sözlerimiz. O vakit bir boşluk farkedeceğiz sol yanımızda, Hüzün dolu dolmayan bir boşluk. Sanki çok yabancı bu hüzünler, bu yağmurlar ... Hüznümüz; Güze yakışan en güzel hüzün belki de... Güzel başlamıştı yine bir güzde, Lakin güzde bitti, Yine bir hüzünle... Moses |