bir çocuğa ağıt
kavminin son kuşuydu
durup penceresinin kenarında sınıfında kalmıştı babasının deri yüzlü keman sesli koltuğunda hep aynı dururdu bir güvercin ürkekliğine boğulurdu her sabah okul arkadaşlarından bir buket mektup alırdı günaydınlar sağlığına ah çocuk ne kadar yalnız kaldı deniğz sınıf kimsesiz kavim sensiz kavim siz ah çocuk nede erken kalktı tren arkasında bir siren o siren hep aynı siren o raylarda hep aynı makinist ah çocuk alıp götürmekse azıcık defter kalıntısını bu sene sınıf kaldı herkesin kaldığı o sınıfta sahi tren nerde kaldı bir başka istasyonda kalan bir başka kavim yolcusu ah çocuk gitti de kaldı arkanda bir ağıt... |
ince acıların var kıymeti daha büyük olmalı sanki.
saygımla...