YÖRÜKLERİN KARA ÇADIRISepken yağar yağmur damla damla atışır Islanan çadır gözeneği su değince sıkışır Akşam gaz lambası ile bir huzur oluşur Dağlara hükmeder şu Yörüklerin kara çadırı Yörüklerin çadırları kıl iplerden dokunur İlmek ilmek nakışlarda emekleri okunur Ev sahibi konuğunu incitmekten sakınır Dağda yolculara güven verir Yörüklerin kara çadırı Çadır içinde bağdaş kurdum oturdum Rüzgâr ninni çekti gönlüme yatırdım Bakır tasta yağlı ayrana kaşık batırdım Esen yellere bel verir Yörüklerin kara çadırı Sefa sürerken göçerler dağda bazen hasta olur Kekik ve dağ çayı kaynatıp içer de şifa bulur Doğanın kış ve tipisine karşı kor meydan okur Bir misafirhanedir kırlarda Yörüklerin kara çadırı Çok serin olur oba çadırlarının sediri Yörük beyi verdi kızına kahve yapın emir’i Anne Yörük aç karına hiç kahve içirir mi? Ta Osmanlıların köküdür Yörüklerin kara çadırı Yörük çadırı kurulmuş bir gediğin başına Ozan İsmail im eskiden o çadırlara aşina Gelmiş olsa da şimdi yetmiş küsur yaşına Yinede hayaline girer o Yörüklerin kara çadırı Bu çoban İsmail hep çadırı düşünür yaşar Bir tas ayran içince çok ulu dağları aşar Yörük kızı oklavayla incecik yufka açar Misafire hizmet eder Yörüklerin kara çadırı 07 Mayıs 2005 İsmail Detseli dağ köyleri Konya |
Kalemin susmasın
_____________________________Selamar