HÜZÜNLERE MEZEİsyanın tedirgin tohumları İçimde patlıyor sanki çirkef ayrılığın gölgesine düşen hangi çılgın aydı bizi bizden eden gülüşlerime kırıkların dokunduğu günden beri notalar hüzünle yarışırken hüzzam taksiminde kayboldu ümitlerim vuslat ararken seni bir trenin vagonlarında bizi terk eden zemheri ayrılıklar, türedi yokluğunla açmalık olsun diyorum umutlar bu gelecek baharda bitsin ayrılıklar gömülsün mezarlara aşkı kalbimde unuttuğundan beri hüzünlere meze oldu şu zavallı yüreğim bir yudumluk şarapmıydı bir şarapnelin ağzından taşan yoksa gurbet akşamlarının yalnızlığında kızıl yakamozlarmıydı çığlık atan ibresi yükseliyor atardamarımın vuruyor şah damarıma yokluğun ah, sevdamla yarım kalmış gülümsemeyle konuşsa gözlerin söylese geç kalmışlığını mazeretinin ben seni zaten af ederdim her sözün şah damarımdan vursa da beni sensizliğin gecelerinde vurgun yedi yüreğim telafisi olmayacak kadar acılar biriktirdim sensizliğe dair ah sevdiceğim gün ışısa da neye yarar sana aşık vurgun yemiş yüreğim seni karsımda gören gözlerim kalbimle kilitlenmedikçe neye yarar sensiz doğan güneşim ben ki senin o yokluğunla biterim kaçıl diyor yüreğim güneşin kavurduğu kumullardan nedir ki umut dediğin tut ellerinden savur lodosun bilinmezlerine sen arkada,o önde tutun yelelerine belki götürür seni aşkın savrulmamış küllerine belki bir cemre kıvılcımlanır bir giz sızar eski zamanlardan ve doğar belki külün ateşinden aşk bir daha HÜLYA ÇELİK |