İm Mim Sim birde Lamelif
buz zamanı etti diye göç
aha , gitti işte pöç ! içimde bir kuş var içimde biraz da , huş iyi hoşta dışımda ki libas niye puşt... ? içimde bir kuş var diyorum kanat çırptıkça batan kalbime kanat çırptıkça, coşturan birde birde gözlerin var içimde ağladıkça çoğalıyor kanım ağladıkça yeşeriyor gibi yapıyor salkım söğüt birde yuva, dallarına içim ... yumurtadan yağız çıkıyor sesim ! çatırdayan hayat gülümseyen yüzüne inat içimde bir kuş var içindeki kâinatta yaşıyor .. zırvalıyorum , zırvalıyorlar tırmanıyorum , alçalıyorlar yükseliyorum düşmeye kanatlarına güveniyorum belli ki içimde bir kuş var diyorum ürperiyor tüylerim dededen kalma saat sesi gibi derinden geliyor gece aklıma takılıyor pöç , uyku tellerde firar niyetine ... ıstakanın kalın tarafı iniyor kanadına bir çıt çıksa saatten başka kemik sesim olsa razı, acımayan etrafım hasan , mehmet ya da ismail hepsi aynı dünyada kibrit çaksan yanacak oysa bir tarafım ay’a basıyor diğer tarafım hep muallak hangi tarifsizliğin tarifisin ki dünya kanadından küçük mutlak ... bir ayağından üç kitap çıkar diğeri çıplak .... eğilde başparmağına bak . aynada ki yüzün hiç kızarmayacak ! yaz geldi diye yeşil giydi sanma diyâr libasından yaprak düşmüş yâr.... karınca aş telaşındadır salkım söğüt su içmekte kuzuları büyümüş uzak köylerin sevimli, tek ellerin kalmış buralarda içimde ki kuş var ya .... asude bir güzlemeye döner yüzüne eylül eylül bakasın diye eğilir ağustos eğilirim önünde ! |