Mezbaha
olurda alınır bir dizesi
sorgulanır hevesi tüm kanunlar bir yana mazi olur şiir, kol keser..... yalnızdın kalabalıklar içinde haksızlıklarında vardı ama sonunda sana bakardı tüm insanlar aşkolsun, sevdanın rengi bu denli düz mü pişman mı yoksa yerinden ebrûli susardın; tüm yalnızlıkları yıkmak isterdin bazen belki de tüm insanları, bir balyozda susardın; ah, yarin olsa yanında derdi içinden iyi biri birde dere kenarının tuhaf sesi susardın da niye şikayetçiydi mehmet abi olur ya dinlersin gece yarıları , içi piç rızanın el tutuşu ufuktan büyük olur susarsın çocuğun eline vermek için simidi bu şiir yol keser eyvallah hemşerim, zoraki değil ki isteğimiz katkı payı yaralanmamana karşı ya da çizilmesin kaporta fiyaka kalmadı bak ucuza ne sivri burun ne yumurta topuk ne de, hindi kıvamında durgunluk olgunluk bu, olgunluk sessizliğin efendisiydi ay o tanımazken güneşi burcu yay mı neymiş, sonu toprak oldu olacak dön yüzünü şiire bak yasaksa yasak bu şiir racon keser yüzün düşük yumruğun sıkılı olsa da kazanmaya gelmedi kalem dünyaya kaybettiği ağaca ağlar bu ıslak sayfalar var ya uzanan boylu boyunca sen su buharı de, ben ihsan sen güneş de, ben ikram sen rızaya piç de, ben rızam..... biz hiç aynı yol olmadık ki diyeceksin nasıl vardık buraya.... yanılıyorsun ikimizde zevkle mayalandık acıyla doğduk insanlık denilen zırhlı bir yolduk sivrisineklerin çarptığında öldüğü! oysa minicik bir ısırıktı can verdiği..... kenya da baba, filistinde çocuk başı çekince biraz puşttuk ama arka mahallelerde hep insanları gördük ve bizim ön bahçede ki dut ağacı varya onu ikimizde çoktan unuttuk anlayacağın birlikte borçlandık yani, bu şiir haraç keser sen samimiyetsiz de, ben yavan katık olsun diye yanına al cigarandan kelle koltukta nasıl olsa derdim yaman şu düzen kuran düzensizlerin oyarak kalemle harçlarını yıkalım üç beş locasını bakarsın dağ olur önümüzde dilimizde akifsi muştulardan dediği gibi dostun; ’yeme yaban armutlarından olurda bir kuş geçer buralardan ’ hey deli gönül sanma ki sana kıyamam bırakırım ulu orta bu şiir baş keser! bu yüzden biz hiç aynı yol olmadık ki demeyesin rızan’ın mülayim karısının etek boyuna kızan ahmetle ahmed’in cadı karısının türbanına ayar olan rızayı koysan bir çuvala her sopada vatan diye inler muamma! Ali Aydoğdu |
şiir okumaya geldim dost!
''ve bizim ön bahçede ki dut ağacı varya
onu ikimizde çoktan unuttuk ''
ve
bu dizeleri ayırdım,... aldım şiirden!; cebimde saklıyorum, kanlı mendilime sardım
bir yandan da, okurken çalıyor Kazım koyuncu'dan ; ben seni sevduğumi...
...
mezbaha;
bir insanlık dramı diyeceğim ben;... senle sonra klişe diyeceğiz:)
sivrisinek saz diyeceğim; yine güleceğiz
biz, ayrı yollara düştük mü hiç?
...
kemençe kalan son parça ciğerimi de dağlarken, güleceğiz ağızlardolusu
güleceğiz kanın rengine, kokusuna
bıçağın ışıltısına dizeler dökeceğiz
düşen gözlere çağrı olsun şiirin
selametle,
sevgimle kal...