bu ağıtlar ezelden
memleket yüreğindir sevgili
hasretlik kalır gitmez teninden
eksilmez acılar ezik yüreğinden
düşlerin götürdüğü düşüncelerden


o siyah demir kapının mili
______ memleketin elli beşinci ili
_________ dört taksim on üç şarj tutmaz pili

______ çalıp kaçamazsın ki zili
________ caddesi yalnız akar yoktur menzili

______ kanıksanır gurbetin dili
________ hep ırak şehirlerden salla mendili



hangi cepheden baksan güneyli göçmen kuşlar
gün/eşe hasret, sararmış albüm tozlu raflar
kanatları parçalanmış gibi çırpınır uçuşlar
yırtılmış da unutulmaz eski anılar var

dedim yar
üzülmeyi geçtim ben
aşk’ın zehrini içtim
yalanın karanlığından kaçtım ben...



al başını nasırlı ellerimden
ayrılık acısı gözlerini aralar
sen istedin sır yürekte yaralar
hasret tez zamanda bağlar karalar



susuşun ki sonra ortalık kararmış
camlar buğulanmış hüzünden
hepsi benim yüzümden
bi üşümek ki
üzerine alıp yatmışın yalnızlığı


aysbergin dibi çözülmez buzun
diyorsan ki bundan kelli kış uzun



şimdicek söyle
ne kolay da bitirdin öyle
hazırmıydı atın çiftelemeye
farkına vardın mı kendi ettiğine

ben, senden başkasına sevgili demedim diye...