YOKLUĞUNDA
Yıkık, dökük anıların sofrasında;
Yine bir kokmuş efkârın başındayım. Tutacak yer yok sensizliğin ortasında! Aslında, yıkılmak üzerelere aşinayım... Yuvalanmış eski bir şarkı gibi içimizde. Hüznümü hoşgör, sensiz diyarlardayım. Derin bir nefes alışında, verişimizde, Hayalinle ölümsüzlüğün provasındayım! Sen varken sensizlik israftır, ziyandır! Yaşadın bilirsin, sar ömre kokun yayılsın. Varlığın neşeyken ömre, inadın kıyandır! Öyle bir gelki yokluğundan ayılsın! Ne güzeldi her sabahı senle karşılamak! Sensiz ne yaşıyorum ne de uyanığım. Özlenir o ayıracak zamanın gamını taşımak! Sabah gülümseyişin mahmurluğundayım. Ne zaman girsem sensiz bir şehre. Şehir göğsüme toplanır tepişir. Düşerim sanki azgın bir nehre... Hayatın rengi sende değişir! Poyrazla söyleşir sigaram bir dem. Dilime dolanır bir hasret türküsü. Söyledikçe söyler gitmez gecem. Daha da mı uzayacak sessizliğin öyküsü? Yokluğunun mihrabına ilk değil çıkışım. Dikilsen gözlerine erişirdi gözlerim! Dün gülüşünde bahardım bu gün kışım... Üzülme ben seni yanı başımda da özlerim! Burhan SEVİMLİGİL |