Yaşanılmayanlara Bir İsyan...
bertaraf etmemiz mi lazım illem kendimizi
yaşamak istiyorsak, söylenene göre kırmızı ayın onbeşinde yağarmış umutlar göz gözü görmeyen bir zamanda, yalana da çerçeve dikilmiş, bir tek asılması kalıyor geriye sonsuzluğun söz geçirilemiyen yarınlarına, ve ertesi, öpücükler yağdırsan da ne fayda, yağmurlar da kaybolurken göz yaşlarının mazisi, kapkapçıçılara meze gelecek olan, suspuslar neyimize hikaye bizim masallara olduysakta kurban, hep dedik aslında hiçmiş hiç bir vakit boyutların itirazı olsa ne gezer, cümle alem zıkzaklara eyvallah dürtülen kuytularda, ne sabah ne akşam ne güzdüz nede gece kazamazlar ki birbirlerinin kuyularını boşluğun dibi olmayınca, biz de alet olmuşuz bir nevi teslim alınarak, bir tek geriye kalan zilleri takıp göbek atmak yandan yandan ne fark eder ha zarar ha ziyan ha ruh ha can eninde sonunda öyle de yokuz böyle de yokuz ölümde aslında bir yaşam yaşanılmayanlara bir isyan... (Berlin,10.03.2018) Talat Özgen |