ELİMİN HAMURUYLA ŞİİRLER DERLEDİĞİM...Gözleri kayıp bir şiire düştü yolum madem… Madem tutsaklığın rahmine düştüm Bir gece vakti… Hırpani telaşlarım ukdesi Aşkım rahlesine serili bir güncede takılı aklım işte. Şimdi şatafatlı bir öksüzlüğü sindirebilirim usulca Yetilerinde gecenin, Ölü şehrin surlarına takılı usumun Mahremiyetine bin bir hicap yükler de yükler Sakil gece ve münafık yüklü şehirce bir gazapta Yine yarımadalar, Yine isyanlar Yine şehrin dokusuna tünemiş yalnızlığımın Hicvini sürükler de sürükler Sayısız titrek hece Hem de ne için? Patavatsızlığımın gölgesine sığınırım ansızın; Aşkımın nabzını tutarım Titrek sesimin huzuruna yatkın Deki yüreğimin de zikrine vakıf Hadi olmadı, Baştan başlayalım diyebilmenin hükmüne Varmışken Yaratan Bir de şehla gözlerinde İçimin yangınlarında Artık nasıl bir hüzünse, duman duman. Şimdi, evet, şimdi koymalıyım noktayı: Bunca elem bunca özlem Ne için? Söyle hadi ve kendince öfkeni püskür imgelerine Yazmadığım o son şiirin İllet titrine yatkın Bir hazin sona dair Bir yüklem de kondurabilirsin hani Üstelik Gölgemden bile hicap eden, Suretimi ve sinemi ve de hüznümü yok sayan Hatta yerin dibine batıran Bir hikâye kahramanından bile alacaklıyım, sevgili. Demem o ki; Mümkün atı yok, Ne şairce bir titre nail Ne hüzünce seyrinde ömrümün Gelip gitmelere dair Son değil de baş bildiğim; Sevgi değil de aşkın naaşı diye Onca zaman yaş döktüğüm Islah ve iflah olmaz Şehir kaçkını bir hükümdeyim Kâh yorduğum Kâh yordadığım Kâh elimin hamuruyla Şiirler derlediğime mi Sevip de köreldiğime mi yanayım? Zanlardan düşen heceler kadarım; Çocuk yüreğimin nazarında Kanadığım değil de kanatıldığıma yanarım Artık kimin nazarında Hangi soytarı sıfatla mı anıldığıma Kanayım? Yoksa dökümlü eteklerinde kaderin Bir çiçek kadar kırılgan imgelerime Tutunduğumu mu haykırmalıyım? Ne şiirim ne de kadın; Ne şairim ne de fazla yalın; Ne ölümlüyüm ne de melek; Neyden değil neden yaşadığıma delalet işte Bunca şiir bunca hikâye; Gelip de gitmeden duramadığım; Sevip de yasımı aşkıma katık yaptığım kadarım: Aslıma ihanet edemem Budur benim hüznüm budur beratım; Budur fermanım Yazmadan yazmaya içimdeki mutluluk Katlanır; Yaşadığım değil yaşadığım bunca ikilemdir İçimdeki yarada konaklı. |