6
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
684
Okunma
sazlıkların arkasından
kendime bakıyorum
saatlerce kımıldamasını beklediğim şamandıraya mıhlanan gözlerim
ürkmesin diye ses etmeden saplandığım yerde ağaç gibi duran
bana bakıp
dönüyorum kendime
sahiden bu ben miyim
gölgem düşmesin diye suya
güneşi hesap ederek belirlediğim konum
kara demlik çayım
ekmeğim
iki taş arasında saklı
bir içim suyum
umutla kavradığım ellerimde
nasır tutan sabrım
ben miyim
ve gün batarken çektiğim olta
kimi yemiş yemi
kimi boş kanca
yemin edip kendime
bir daha gelmeyeceğim diye
sırtımı dönüp
pılımı pırtımı yüklediğim sırt çantasıyla
düşerken yolların patikasında
kollarımı yırtan dikenlerin içinden geçerken
ve zırt pırt kayarken ayaklarım
elleri bak boş dönen
ben miyim
ama yine de
aynı umuda esir edip kendimi
düşlerinde şamandıralar batan
ve hiçbir şey olmamış gibi
suya revan olan
ben miyim sahiden..