Esâtiru'l-evvelin (öncekilerin masalları)//Mistik bir çağdan geliyorum Dilimde aksanı bozuk bir lisan ve alfabesi yitik bir sessizlik oysa bütün dillerde aynı okunuyor kimsesizlik... I. Kimbilir kaç gece bir mümin safında ömrümün hesabını vereceğim anerqa ! Ruhum üşüyordu ve tanrı çıplak ayaklarıyla basıyordu canıma Evvel zaman hikayelerine bombalar yağıyordu kırağı düşerken sabahlarıma ruhumda geçmişin ağır yaralı ağıtı tabutlara siyah giydiriyordu kimsesiz yalnızlığıma çiçekler takarak Ellerin bedenimi sayısız ölüye bölüyordu Beyin ölümü gerçekleşmiş bir hayatta ölümcül varlıklara ruhumu satarak ve sol yanıma ağır yaralı bir aşk bırakarak cebimdeki gülleri toprağa savuruyorum çünkü imlasız ve mağrur bir yenilgi ve tarihe düşülmüş en yakıcı acıydı ruhuma üflediğin cinnet ! II. Ölüm ömrümün mutlak ayaklanmasıdır ve ardında kalemi kırılmış hükümsüz bir aşk bırakır şimdi kaç şiddetinde bir acı dindirecek sızılarımı , Kaburgama batan vicdanımı hangi sevap kurtaracak anerqa ? Hadi son birkez gözlerini tut yoluma Gözlerin , Işık olsun sonsuz karanlığıma Ve alnım rahmet ülkesinde secde ye dursun bir varmış bir yokmuş varlığına evvelzamanhikayeleri 3mart2018 |
hiç birşey anlatamaz
insan vardır bir satıra dünyayı sığdırır.
Mükemmel paylaşımdı.
Bir paylaşım anca bu kadar güzel olur ,
bu kadar sıcak ,
bu kadar içten kelimelerle anlatabilir.
kardeşim.şiirini.kutluyorum