A T I Ş M A (Soyluhan - Katrecan)
ALİ RIZA ATASOY ( Soyluhan) – (Katrecan) FESİH AKTAŞ
Arasında 24-25 Şubat 2018 Tarihlerinde Yapılan Atışmadır* Soyluhan: Aylardır ne arar ne de sorarsın Bitmeyen işlere koş Katrecan’ım Yıllar geçer bir gün sen de anlarsın Dünyada ne varsa boş Katrecan’ım Katrecan: Bizdeki sükûnet insanlık hâli Aramak elbette hoş Soyluhan’ım Yaptırır insana türlü ihmali Bitmiyor dünyada iş Soyluhan’ım Soyluhan: Lügatlere baktım pek çok aradım Kendime bir mahlas ben bulamadım “Soyluhan” olsun mu, deyince adım Birdenbire yazdı tuş Katrecan’ım Katrecan: Mahlasta asalet azamet mevcut Özünle müsemma bulmuştur vücut Bu ismi bir ömür şiirlerde tut Katrecan yarene eş Soyluhan’ım. Soyluhan: İsimler müsemma olurmuş huya Bilirsin erkenden dalmam uykuya Velakin gelelim esas mevzuya Hadi gel peşime düş Katrecan’ım Katrecan: Her lafzım şeffaftır, her söz latife Yanılıp garibi alma hafife Uzatır küvete, yatırır cife Aldırır buz gibi duş Soyluhan’ım Soyluhan: Biz ki Erzurum’un kışında piştik Nice külhanlarda külah değiştik Sen o yollardayken bizler gelmiştik Şu çömez haline şaş Katrecan’ım Katrecan: Enginde yüzenler pek havalanmaz Paslanmış kırmayla kartal avlanmaz Hâlâ korkusuzsun hâlâ uslanmaz Bir anda olursun tuş Soyluhan’ım Soyluhan: Akıl yaşta değil baştadır hani Cevher yerde bitmez, taştadır yani Soyluhan’ın namı sarmış cihanı Bilmez mi dağda kurt, kuş Katrecan’ım. Katrecan: Kotardım maziden bir tutam hüzün Geceler bîgünah, kusur gündüzün Kasımın on biri gelecek güzün Elli üç oluyor yaş Soyluhan’ım Soyluhan: Yoksa ötelerden haber mi aldın Ne oldu bir anda hüzne mi daldın Naif yüreğime bir sızı saldın Gözlerde kurudu yaş Katrecan’ım Katrecan: Bu kadar yumuşak yazma müdürüm Buruşmuş kâğıdın, kalem kötürüm Ne kebap yiyorsun ne etli dürüm Çürümüş dil damak, diş Soyluhan’ım Soyluhan: Katrecan’ın şaştım, art niyetine Bilirsin düşkünüm kuzu etine İmplant diş taktırdım Kayaçetin’e Her öğün yediğim şiş Katrecan’ım Katrecan: O implant dişlerin ömrü az olur Şişirir mideyi yoğun gaz olur Bu ringde yenilgin bil ki tez olur Önce bir dergâhta piş Soyluhan’ım. Soyluhan: Rize Konağı’nda et döner yerim Kurtuba Kahve’de kahve içerim Tacettin Dergâhı hep uğrak yerim Pirimizdir Osman Baş Katrecan’ım Katrecan: Hep aynı makamdan bağırdın şair Her sözün yemeğe, boğaza dair Az koru kendini rakibin mahir Baksana her yanın şiş Soyluhan’ım Soyluhan : Kim rağbet etmez ki damakta tada Mülkiye Birlik’te, bazen Hosta’da Bir ton kebap yerim ben bir haftada Sana kalsın paça, baş Katrecan’ım Katrecan: Maşallah mangalda kül bırakmadın İskoç angusundan hiç mi bıkmadın Kesimi murdardır niçin bakmadın Onlara et deme, leş Soyluhan’ım Soyluhan: Dimağım sağlamdır, ağrımaz başım Saç bıyık simsiyah, dökülmez kaşım İşe gitmesem de yürüyor işim Görmem hiç korkulu düş Katrecan’ım Katrecan: Başkentte geçirme koca hayatı Düşünme serveti, yık köşkü tahtı Dokundur kırbacı, sür yağız atı Edirne Ardahan Muş Soyluhan’ım Soyluhan: Hele kar yağsın da varayım dedim Transit geçmeden durayım dedim Halini hatrını sorayım dedim Bu sene gelmedi kış Katrecan’ım Katrecan: Bu kışın olmadı yaza gelirsin Termalde cümbüşe saza gelirsin Fırında kızarmış kaza gelirsin Hazırdır sofrada aş Soyluhan’ım. Soyluhan: Soyluhan’dan kem söz olmaz ya, sadır Ne güzel sığınak hoşgörü sabır Dilerim gönlüne değmesin kahır Bir ömür boyunca coş Katrecan’ım. Katrecan: Katrecan, kalemin yaralı elbet Ha şöyle engin git, şairi celbet Çok güzel sohbetti, yine tekrar et Şu saklı gömüyü deş Soyluhan’ım ------------------------------------------------ (*) 2004-2014 yılları arasında aynı ilçede aynı kurumda birlikte görev yaptığımız Meslektaşım şair dostum Katrecan / Fesih Aktaş ile biraz hasbihal ettik/ARA |