Gökyüzünün karası
Gökyüzünün karası
"Sen anlatıp yorma kendini, ben içini biliyorum" der gibi... Aşkıma yağmadıkça sen, düşlerim kurudu. Kuraklaştırdığın düşlerimi, hiçbir yağmur yeşertemez artık. Gün bitiyor, sen başlıyorsun Nasıl bir doğum sancısı bu? Her gece, her gece yeniden doğuyor bu acılar. Günlerdir kurşun yağıyor kalbime Bu nasıl bir ağrı? Gökyüzünün karası "Sen anlatıp yorma kendini, ben içini biliyorum" der gibi... Yıldızlar sekerek geziyor karanlığın içinde Kara bir kefen gibi gece Ay boş bir levhadan farksız, Anlamsızca bakıyor gözlerimin içine Yitireceğimiz ne kaldı bu hayatta Kalbim maharetli değil, gecenin karasına dayanacak kadar Sabahlar da geceden farksız Bahçeme değil, mezarlığıma doğuyor Güneş Her sabah soruyorum kendime " alışmaya başladın mı ? " diye Ama ölüler cevap veremez ki. Ve ben yine devam ediyorum bir önceki günün tekrarına... Tuğba Topal |