Ah Le Yar
Şu ağaçların horlama vaktinde akıtıyorum gözyaşlarımı
Ormanların gölgesi üzerinde kayboluyorum Bu coğrafyada çıkmamıştır, bu kadar hüzne ev sahipliği yapan Taşraların uzun ince yolları vardırmıyor hiçbir anakente Ah le yar eski turnaların eskittiği bir sevda kırıntısıyız Son kanat çırpışında sirkelenmişiz Şimdi kalmadı bu aşkın gölgesi Can çekiştiren, ölüme gebe bir hastalık gibiyiz Milyon acı içinden en beterini seçtik En acıtanını Ayrılık!!! Unuta unuta acıyacak canımız Hatırladıkcada acıyacak canımız Biz ne yaparsak yapalım hep acıyacak canımız Ormanların suçu yok bunda Horlayan ağaçların suçu yok Şimdi ağlamak için bahaneyede gerek yok O gözyaşı durmadan akacak ayrılığın ertesinden sonra Dul bir aşk kaldı avuçlarımızda, Dul bir sevda!!! Güvenini yitirmiş, kalplerimizin yatağında Asla sevemecek gönüllerimiz bir daha Yok, ormanların suçu yok bunda Horlayan ağaçların suçu yok Eski turnanında suçu yok Biz tutunabilseydik sirkeleyemezdi, ayıramazdı Tek suçlu kalbimizin tenha sokakları Karanlıkta kalmış tarafı Aydınlatamadık ah le yar Aydınlatamadık Şimdi bir şiire sarıyorum tütünümü Bir şiirle yakıyorum ucunu Bir şiirle çekiyorum ciğerlerime Bir şiirle karışıyorum kendi ateşimin dumanına Ah le yar Şimdi bir şiirin içindeki bir ormanda, O ormanın uyanık bir ağacının dalında, Yeni bir turnanın kanadında, Hayallerde yaşıyoruz. Hayallerde!!!! Tuğba Topal |