yüküm bana yük değil
sahi her gün hissediyorum, yüreğimin zelzelesini
her gün derinlerden geliyor rüzgara kapılan ninni artık türkümüz söylenmeyecek, yüreğim dilimden ırak sen , boş ver yarım kalan mısraları, kendi haline bırak. *** acıyı içime atmak istedim de, gözyaşlarım fırlattı attı dışarı toprağa düşsün yeşertsin dedi, tez zamanda getirsin baharı. ahh ! acı inletsen de beni, sen kalbime iyi gelen en iyi ilaçsın kimliğimi kazandıran , aşk ve ıstırabımı hayallerimin içine katansın *** yoksa ben sanıldığı gibi işlevsiz, kiralık bir kalp miyim? yoksa ben hayal dünyasında gezen, efsane bir basma kalıp mıyım yoksa sanal yalanlarla yaşayan çakma bir enstrüman bilinmezi mi? ya da yeni bestelenecek şarkılara doğmamış, seçilemeyen bir rüya mıyım. *** bilmiyorum kimin ahını aldım ki ıstırabın bin bir halini beste yapıyor kalbim kelimelerin anlatamayacağı tüm işkenceleri, kendi ruhuma işledim. benim mutluluğum acılarımdı ve gözyaşımdı bana yer resimleri çizdiren beni yansıtandı yüreğim ve bir çocuk neşesiyle, o şarkılarda bırakan. *** şimdi yeniden nefeslenmem ve ayağa kalkmam gerek yeniden kendimde güç kuvvet ve güzellikleri bulmalıyım tüm zorluklara ve zayıflıklara karşı ilhamımı donatmam gerek ben yeni bir beste, yeni bir yükle; aşk ve ahenkle kendime varmalıyım. *** yusuferdoğan |
ömrün uzun olsun