sana/sadece sana..sana az gülsem incinir dalında bahar sussam bileklerime kadar kar.. -üşüyorum- düğümü çözülmüş bir nefes ısıtır çoğu zaman bedeni ve ışık perde kıvrımlarına saklanmış bekleyişlerin dilini öğretir uykusu kaçmış yüreklere ki bir düş/üş sekerek yolunu bulur kaçar kuytularına bir sözün saçlarına değdiği -an/da aşktan değilse eğer, yokluğundan da değildir hastalık ateşin çıkar ve zorlar bileklerini nabzının... -ben dedim bunu- açılırken lirik ağrıların atlası sorulmamış soruların beklentisi özlem olup bulaşır alt dudağına bir ıslık gibi ki bir kasaba, bir deniz bir de kimsesizlik karşılar seni… yüzün/ -kelimelere aşinadır- bu yüzden benden önce, şiirlerini yazan yüreklerin anlattığı bir trajedi olur hayat ki derinlerimde yıkanabileceğin kuyular kazıyorum sana ırmak/ırmak gel ve ıslan demek yaşamak.. (…) |
aşktan değilse eğer,
yokluğundan da değildir
bir kasaba,
bir deniz
bir de kimsesizlik karşılar seni…
sahilinden tepeye kadar.. kutlarım saygı ile...