Sen Gittin Ya
Gittin verandada bir gül kaldı
Boynu bükülü Cama vuran güneşin kalbi kırık Hıçkırık düğüm düğüm boğazında karanfillerin Su berraklığını yitirdi Çay acı… Kahvenin köpüğünde eski ihtişam yok Renginde sızı Kırdın hatırını bilesin Kırk yıllık kahvenin Artık o kırkı çıkmadan ölen bir çocuk... Cezve zaten ketum Lafı cımbız bile alamaz ağzından Ağzı köpüklü atlar günahsız Ilgar olur hüzün yüreğimde... En çok ellerini özledi fincan Verandadaki gül gülüşünü Kim süslüyor düşünü bilmiyoruz Andaç bıraktığın acı Tacı başımızın ilacı gönlümüzün. Sen gittin ya “Bir katre alev karanfil” Begonviller eleğimsağmalardan saklanır oldu Akdeniz akşamları kırgın mavi sulara Yakamozlar yalabık zamanlara tutsak Saatler yorgun. Sen gittin Ve ben şair oldum haza Yaprak döküyor takvimlerim… 18.02.2018 İbrahim Kilik |
Kalemin susmasın
______________________________Selamlar