BEDENİMİ TAVAF EDEN SIZILAR
BEDENİMİ TAVAF EDEN SIZILAR 1
Hayatın hacmini ölçmeye çalıştım Yüreğimde pergeller, cetveller, büretler, gönyeler... Ne zaman seni arasam, hep kendi mezarımda buldum kendimi, önümde dolu izmaritler. Çok geziyorum ben senden sonra O şarkının nakaratından, başka bir şarkının melodisine... Dedim ya çok geziyorum. Aklımı yıkattırıyorum, fikirlerim ise temizlenmiyor. Sabah sabah yada akşamın en münasebetsiz bir vaktinde geliyorsun yine gözlerimin önüne. Gözlerim kan ağlıyor, yüreğimde ise bayram telaşı. Bakma sen bayram talaşı dediğime hani bayram gelirde ama o beğendiği ayakkabıyı alamayan çocuğun burukluğu varya. Tamda öyle işte. Vaktiyle yaladığım mürekkepleri tükürüyorum ve kelimeleri birleştiriyorum. Birleştikce dahada çok batıyor acıma. Okudukca yaramın derinliğini görüyor, gördükcede kendime daha çok acıyorum. Belamı ararken bulmuştum seni, mutluluğu düşlerken, kaybettim seni. Bu kadardı hayatımda ki şansım!!! Öylesine rast geldiğim mutlulukta, tam isabet bir acıydın. Bedenimi tavaf eden sızları anlatıyorum sana. Aklımın son kırıntılarını döktüm Hadi durma topla!!! .... BEDENİMİ TAVAF EDEN SIZILAR 2 Tanyeli esiyor ruhumda, radikal takılmaya çalışıyorum ama ben bile inanmıyorum bana. Yoruldum her keresinde kendimi teselli edememekten. Geride kalan taşları sağ elimle temizlerken, sol elimle ise kıyamayıp yerine geri koymaktan. Aslında sende, sence haklıydın. Ben kendi saksının, bile düşman olduğu bir goncaydım. Tek yaparağı bile olmayan. Yüreğimde ki, dünyanın acısıyla - sevincinin savaşında ölen senken, nefessiz kalan bendim. Çelişkiler çıldırtıyor geceyi ve yüreğimdeki karabasanlar nefes aldırmıyor canıma. Olmaz, olamaz!!! Boş boş oturmak bana göre değil. Elimde bozuk bir tartı, hayatımı koyuyorum üzerine, sırf iş olsun diye. Yiyorum, bitiriyorum gücümü boşu boşuna. Biliyorum ipsiz sapsız bir insandım ama tehellemeyide bildim yüreğime sevdanı. Hayır, hayır!!! Dur bir dakika Olmuyor, yetmiyor kelimeler sızıları anlatmaya. Ne sapıydım baltanın, ne de baltaydım artık o sapa. Kırık bir masada, çatlak bir bardaktım ben Dünya’da.... Bedenimi tavaf eden sızları anlatıyorum sana. Aklımın son kırıntılarını döktüm, Hadi durma topla!!! .... BEDENİMİ TAVAF EDEN SIZILAR 3 Bulmadan yitiriyorum ben, kuşatılmadan kaybediyorum. Hayatın gece tarafında kaldım. İçimde onca insan sureti, yanlarında darağaçları onca insan nereye gömülecek bu kadar ceset çok değil mi ruhuma? Gök ve deniz, huzur ve hüzün ucu bucağı olmayan bir kargaşada anlamaya çalışıyorum bu ütopyadaki tek gerçek nedir ? Olmayan nehirlerde karşı kıyıya geçmek için boş yere kulaç açıp, yorulmak.. Yitirdi aklımda yaşadıklarımı. Anlatmak istiyorum sana ama yokluğunda gezindiğim şarkılar bile yetmiyor bazen. Yaladığım mürekkebin, tükürdüğüm halini zehre dönüştürdün. Bunu nasıl yaptın bilmiyorum ama zehre dönüştürdün. Şimdi intiharlar kusuyor dizelerim ve ölüm saçıyor şiirlerime mürekkebim. Gerçek bu!!! Tufan koparmayacak bu sızı, yada herhangi bir yaprağı yerinden oynatmayacak. Biliyor musun? İçimden geçen o kara trenin sesi çok batıyor acıma... Bedenim tavaf eden sızları anlatıyorum sana. Aklımın son kırıntılarını döktüm, Hadi durma topla!!! .... BEDENİMİ TAVAF EDEN SIZILAR 4 Beynimde ki sarkaçlar, devinimini yaparlarken ara ara çarpıyor fikrimin duvarlarına. Aman Allah’ım bu nasıl bir ağrı? Yeryüzünde ki silinmiş bir kavimin son savaşçısıyım ben ve öleceğimi bildiğim halde hala yazıyorum yokluğundaki sızıyı. Çiziyorum boşluklara yüzünü, dedim ya boş boş oturamam ben. Yemeliyim, bitirmeliyim gücümü o zaman belki son bulur, bendeki yerin. Gariplikten gelip, garipliği doldurmaya çalışıyor yüreğim. Sesi çarpıyor, kendi içinde kendine. O kadar boş, o kadar senli sensizim. Bu sızı yakıyor bedenimi. Damarlarımda ölen mutluluk pıhtılarına cenaze töreni düzenliyor hüznüm. Ne kadar tuhaf değil mi? Hüznüm bile yas içinde ölen mutluluk pıhtıları için. Acınılası bir haldeyim. Ama vakitli gelen sonsuzluk, vakitsiz huzurdan iyidir boşver sen, Boşver!!! Nede olsa yitip giden benim gülüşlerim... Bedenim tavaf eden sızları anlatıyorum sana. Aklımın son kırıntılarını döktüm, Hadi durma topla!!! .... BEDENİMİ TAVAF EDEN SIZILAR 5 Liğme liğme ediyorum yüreğimin benliğini. Tek tek kanatıyorum yokluğunu içimde, çünkü korkuyorum ya bir gün hepsi aynı anda kabuklarından sıyrılıp kanarlarsa diye... Düşünsene hayatın kıskacından koşup gelmiştim sana, ve gözlerimi o kadar kitlemiştim ki sevdana, bilemedim saydam acılar saldığını etrafa. Anlamam da bir hayli acılı oldu. Hala dün gibi aklımda, saydam hüzünlerine çarpan kalbimin sarsıntısını hissettiğim an. Dün gibi aklımda, o can kusturan sızının yankısı... Acıyor çok Çok acıyor Ben seni etime dokurken nefes nefes, çok eski bir kitaptan, çok yeni bir hikayeye imza atıyodu bedenim. Hayat mutlulukta da, acı çektirmesi kadar adil olmalı... Adil olmalı !!! Yanıyor canım Canım yanıyor Bırak dokunma !!! Açıyorum bu gecede bir büyük acı. Sek olsun. Sek !!! Beni altı kesmez, üstüde zaten yok. Bedenim tavaf eden sızıları anlatıyorum sana. Aklımın son kırıntılarını döktüm, Hadi durma topla!!! .... Tuğba Topal |
Anlamı,anlatımı etkileyici harika bir çalışma,
sizi ve değerli kaleminizi
canı gönülden kutluyorum,saygılar