Kasım SancısıHangi ayın ellerine tutunup kalkmaya çalışsa yüreğim. Yapışıp kalır ciğerlerime kadar, bir kurum gibi, simsiyah hüzün karası. bir elvedanın örtük perdelerinin arkasında, camlara çizilmiş flu bir resim sanki hicran yarası. Gözlerimden damla damla düşüyor yüreğime kasım sancısı. Nefes almak, hani senli bir yaşamı sürüklemek ardın sıra, hani bir türküyü dolamak dilime, düğümlemek ıslığımın ucuna.. Nasılsa yalnız bir akşam diyerek, hani; Sensiz akşamların karanlığının sırtına vurmak acılarımı, Ödünç almak bir şafak vakti kavuşmak tesellisini, kentin sönen ışıklarından. Dillerden düşmeyen bir şarkının nakaratı gibi, yinelenmese, bu kadar kolay olmasa gitmeler. Sorgusuz, sualsiz ve nedensiz. Deniz kokan düşleri peydahlamış, bir orta Anadolu kentinin, sararmış başaklarla dolu topraklarına bırakabilsem çığlıklarımı. Yumuk ellerimle, her şeyi tanımaya çalışan gözlerimle tutunsam yaşama, sil baştan. Mümkün olabilse keşke, Ortak olabilsem kentimin masmavi düşlerine. Ve; Bir dalga alıp götürse yüreğimi, bırakıverse ellerine. Tükettiğim ömürden çıkan son nefes gibi, sarıverdi şimdi dört yanımı bir veda kaygısı. Gözlerimden damla damla düşüyor yüreğime kasım sancısı. Bir duvar sanki zaman, Yolu yok,izi yok, hatta başka adı yok. Etrafımda gri umutlar. Kasımın içinde yolunu kaybetmiş bir sevda. Dilimde buruk bir tat, içimi titreten bir salkım hüzün. Başlangıcı oluyor hiç bitmeyecek bir güzün. Damarlarımda dolaşan zehri boşalmış bir hazan yangısı, gözlerimden damla damla düşüyor yüreğime kasım sancısı. Çınar Göle |
Sonsuz tebrikler...