İNFİAL
kara bir günün sabahında
ne yapsam gün aydınlanmıyor aksanı bozuk,hükmü yitik hayalleri asıyorum hüznün darağacına kaybolan imgeler eşiğinde içim sıkılıyor ruhum daralıyor canım yanıyor yüreğim kanıyor dışarıya bakıyorum yaşlı gözlerle kasvetli,sisli mi sisli bir hava yağmur yağıyor kullanılmamış hayallerin üstüne gökyüzü de mi ağlıyor ne her gün yansa da yüreklerimiz yangınlar ortasında içimiz buz kesiyor dört mevsim sonbaharda kim bilir ömürlerimizin ne kadar zamanı kaldı bilinmez lakin yarım kalan hep bir şeyler var içimizde hayata dair boğazımızda düğümlenen söylenemeyen sözler var nefesimizi kesen ve ben her şeye rağmen umutsuz olsam da gözlerimin buğusunda düş gezgini yüreğim düşlerin mavi sağanağında yine dalıp gider düşler ülkesine rüyasında arsızca gülen bir çocukla AYLA CERMEN TÜFEKÇİ / 30.11.2016 |