Sır Vermeyen (İBO)Diyarbakır zındanlarında Yaralı bir yiğit Arslan gibi kükredi Ne çözüldü Ne büzüldü Dur demedi düşmana Aman dilemedi Göstermedi yüreğini Sır vermedi İşkence demek yetmezdi Yaşadıklarına Çırılçıplak soyup Tavana astılar Buzlu su döktüler her yerine Ve sıcak su sonra Demir çubuklarla dövdüler Kan sağdılar Vücudunun her yerinden Falakaya yatırdılar İzmarit bastılar Göz kapaklarına Meme uçlarına Elektrik verdiler Kafasını duvara çaldılar İğneler batırdılar Külçe gibi yığıldı yere Açamadı gözlerini Parmağını bile kıpırdatamadı Uyuşturup hastanede Kesmişlerdi parmaklarını Sol ayağındaki Küçük parmağıylaydı sadece Tekmelediler Aç susuz bırakıp Betonda yatırdılar Kalaslarla Demir çubuklarla vurdular Tökezledi ama Baş eğmedi Aklından bile geçmedi Ezilmeden Sakladı yüreğini Sardı sarmaladı yoldaşlarını Vermedi düşmana Göstermedi İrade çözen ilaçlar İğneler Fayda etmedi Dillenmedi İbo Ten hürdelaş oldu Ama yürek sapasağlam İrade sapasağlam Cam kırığı batırdılar Gırtlağına Sustu yine Dağ taş dillendi İbo sustu yine Günlerce sürdü bu işkenceler Dayandı İbo Katlandı İbo Mayısın 18’i idi Buzdolabından çıkardılar İboyu Kafası kesikti Gövdesinin yanındaydı Karnı Kolları Bacakları Kaba etleri yarılmıştı Parça parça edilmişti Gövdesi delik deşikti Boğazı ve gırtlağı Çürümüştü Sanki Mengenede sıkılmıştı Teni böyleydi İbonun Ama yüreği sapasağlam Onuru sapasağlam Ve Baharın o günlerinde İbo toprağa verildi Yaşasın diye |
Yazan yüreğinize sağlık