saryoşasen ben altı mayıs..öyle böyle kavgalarım..babamdan değil çaldıklarım ..niçin bu öfke varyantı yağarken saçlarında yürüsem geçmişe 1. uzamı sinen simurg kayalıkları seken sis yaldızlı ter uçurum kanar yağız azdığım şiir sızıyor mendile kendi külü bir göz arıyor savrulmak için kötülük ediyorsun ..olgunlaşmaya yüz tutmuş ruhuna bir kuş kışkırtıyorsun kanatları geceden 2. rahatla bırak hüsranları şairler yazsın ..o geride kaldı uçurmaya çalış gecenin rengini küle karşı karşım değil ipekten ağzın dökülen ben çoktan unuttum her şeyi adına şiir dedikleri ama sen hep öfke taşıyorsun dizinde yürüyor titrekçe adımların bana karşı 3. geldiğim denize sür ayaklarını..annem vahası yüzümün kulaklarımda çınlayan senfoni..yalnız beni düşündüren kınalı elleri..gelinliği bestelenmiş bağbozumu..sırtında keder taşıyan yonga filizlerin savrulduğu harman yeri mektup olduğun anlara uyandım..savrulan sevdaların ardında ah..kanmadı yokluğuna şiir diye yazdıklarım..ne bir öfke direndim boşluğa ne de seyirci kaldı deniz sadece simurga özenen bir martı kesik çığlıklarını saklayan gece derin kuyulara bildi..bağır bağır..yorumsuz bir kaç dize çarpıldı yüzüme şamar ..giderken bıraktığın bir kaç söz babamdan bildi annemin yünden saçları ankara havası..beni başkentin ortasında niçin doğurdun! dönülmez havasında bozlaklar kır şehir yeşil giydirdin hep ruhuma sararan düşlerin kesildiği yaz bir damla su indiğim kuyu sebepsiz kurumuş ortancalar aşkın kollarına vermişim..ağrına gitmesin payım şiir diye andığım şişe ışıltısı sonuç: kırık cam kalp değil ki sen çarpsın yere 4. boş dilim avare şebnem olur tutarsın çiy.. her yerim dağdan getirilmiş kar yaz mayıs deniz..yas mayıs densiz bana öldüğümü hatırlatan..taze filiz başucumda sözlendiğin şiirler üç koldan ağıt..kürtçe seslenen omzun..oy havar darağacı üç fidan 5. Ne kadar kışkırtsan da azaltamazsın o benim anam yar yüzüm sakındığım öz kuş yüreği teleklerinde bir kaç söz uçtuğum çalıştığım uçmaya oysa ..düşkündür özgürlüğe gökyüzü hep ben..bende hep 6. Aynı dalın elmasıyız..aynı çiğdem dağları yaprak başlar dökülmeye aşk tutunmaya yeryüzünde aynı suyun yatağıyız çarpıla kıvrıla bir nehir bin nehir deniz aynı evin çocukları..aynı oda yatağı pencerelerde eşit doğar güneş yoksul uykulara Hüseyin Bozkurt |
zevkle okudum
yüreğinize sağlık